The Independent, "Türkiye'nin, nükleer silah geliştirmek için gerekli materyali işleyecek kapasitede nükleer reaktöre sahip ülkeler arasında olduğunu" öne sürdü.
10 Ekim 2006 17:00
Gazete, Kuzey Kore'nin nükleer deneme yaptığını açıklamasının ardından dünyanın nükleer haritasına yer verdi. Bu haritada Türkiye, nükleer silah geliştirmek için gereken materyali işleyecek kapasitede nükleer reaktöre sahip olduğuna inanılan ülkeler arasında yer alıyor.
Çevremizde dönen bunca oyun arasında.Özellikle Nükleer güce sahip abd ve israilin İrana karşı nükleer güç kullanmasının sözkonusu olduğu bir dönemde.Ülkemizin dolaylı yollardanda olsa bu gelişmelere kayıtsız kalması elbette beklenemez.
Türkiyenin Nükleer silahlara sahip olması ve bunu çok gizli bir şekilde geliştirmiş olması çok normaldir.
Bazen halk arasında bile konuşulan ve dışa sızan ipuçları olabiliyor
Örneğin ben bundan yaklaşık 15 sene önce yaşadım bu olayı Ülkemizin iç kesimlerindeki bir ilde
Akşam üstü çok büyük bir gürültü oldu ve yer sarsıntısı yaşadık( Bu bölgede hiç deprem olmaz).
Sonra ortada askeri alanda yer altında atom bombası denemesi yapıldığı söylentileri dolaştı.Ama üstü kapatıldı.
ayrıca Pakistan ile olan askeri ilişkilerimizde azbuçuk biliniyor.Pakistanın nükleer silah üretiminde Türkiyenin çok büyük katkılar sağladığı konuşuluyor.Hatta ortak teknoloji geliştirildiği iddia ediliyor.
Nükleer silaha hepimiz karşıyız ama caydırıcı güç olarak sahip olmamızda gerekiyor.
Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi Projesi
Amaç : Tüm hava tehditlerine karşı Türkiye’nin bölge hava ve füze savunmasının sağlanması
Kapsam : Hava Kuvvetleri Komutanlığı (Hv.K.K.lığı) için dört (4) batarya tedariki
Proje Modeli : Bilgi İstek Dokümanı (BİD) yayımlandıktan sonra gelecek cevaplara göre belirlenecektir.
Mevcut Durum : Projeye yönelik yurtiçi imkan ve kabiliyetlerin tespiti çalışmaları sonuçlandırılmıştır. Bilgi İstek Dokümanı (BİD) 1 Mart 2007 tarihinde yayımlanmıştır.
Teklif Veren Firmalar : -
UZUN MENZİLLİ BÖLGE HAVA VE FÜZE SAVUNMA SİSTEMİ PROJESİ BİLGİ İSTEK DOKUMANI (BİD) ALIP CEVAP VERECEĞİNİ BİLDİREN FİRMALARA İLİŞKİN DUYURU METNİ (17 Nisan 2007)
17.04.2007
Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi Projesine ilişkin Bilgi İstek Dokümanı (BİD)’nı alan ve BİD’e cevap vermeye niyetli olduğunu bildiren firmaların listesi alfebetik sıraya göre aşağıda sunulmuştur :
ASELSAN-TÜRKİYE
AYESAS- TÜRKİYE
BOEING-ABD
CPMIEC- ÇİN HALK CUMHURİYETİ
C-TECH- TÜRKİYE
FNSS- TÜRKİYE
GATE-TÜRKİYE
HAVELSAN TEKNOLOJI RADAR- TÜRKİYE
IAI-İSRAİL
LOCKHEED MARTIN*
MILSOFT- TÜRKİYE
RAYTHEON*
ROKETSAN- TÜRKİYE
* Lockheed Martin ve Raytheon firmaları BİD’na, “Price and Availability (P&A) Data“ çalışmaları kapsamında ABD Hükümeti üzerinden cevap vereceklerini beyan etmişlerdir.
Uzun menzilli ilk füze
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, 8 adet yeni projeye başlanmasının kararlaştırıldığını açıkladı. Yeni projelere göre, Türkiye tarihinde ilk kez uzun menzilli füzelere sahip olacak
Türkiye , Hava ve Füze Savunma Sistemi kuruyor. Balistik füze saldırılarını yüksek irtifada durduracak füze savunma sistemlerinin kurulması için önemli kararlar alan Türkiye , sistemin bir an önce oluşturulması için harekete geçti. Savunma Sanayi İcra Komitesi (SSİK ) , dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan `ın başkanlığında toplandı . Toplantıya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök , Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül , Savunma Sanayi Müsteşarı Murad Bayar ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı `ndan üst düzey komutanlar katıldı.
3 ÖNEMLİ PROJE
Toplantıda, 2006-2010 projeksiyonunda 8 adet yeni projeye başlanması,10 projede yüklenici firmaların belirlenmesi kararı alındı. SSİK , bu konuda Savunma Sanayi Müsteşarlığı `na yetki verdi.
SSİK , hava ve füze savunma sistemleri konusunda 3 proje, elektronik haberleşme ve sensör sistemleri konusunda 4 proje ile NATO İttifak satıh gözetleme projesi ikinci safhasına katılım konusunda karar aldı. Bu proje ile Türkiye , tarihinde ilk kez uzun menzilli füzelere sahip olacak. Sistem sayesinde, Türkiye karadan karaya, karadan havaya ve havadan havaya kendisine yönelik her türlü yabancı sistem ve tehdide anında karşılık verebilecek.
SSİK , 250 milyon dolar değerindeki 4 projeye de onay verdi. C-130 modernizasyon projesi için TAI , Elektronik Harp Test ve Eğitim Merkezi için Havelsan , Elektronik Harp Simülasyon, Destek Merkezi ve Eğitim Sistemleri için Milsoft ve Vestel , Süratli Müdahale Devriye Botları için de Yonca -Onuk ana yüklenici olarak belirlendi.
Füze savunma sistemi Türkiye`de üretilecek
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Savunma Sanayii İcra Komitesi , balistik füze tehdidine karşı savunma kapasitesini artırmayı amaçlayan füze savunma kalkanının Türkiye `de ağırlıklı olarak yerli katkıyla üretilmesini kararlaştırdı. Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından gündeme getirilen yüksek irtifa savunma sistemi için ihaleye çıkılması gündemdeydi. Savunma Sanayii Müsteşarlığı `nda Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök `ün de katıldığı ve 5 saat süren toplantının ardından bir açıklama yapan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül , ağırlıklı olarak yerli katkının kullanılması planlanan yüksek irtifa hava savunma sistemi üzerinde öncelikli olarak fizibilite çalışması gerçekleştirileceğini bildirdi. Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar da yüksek irtifa hava savunma sistemi konusunda fizibilite çalışmasında kredi konusuna da netlik kazandırmaya çalışacaklarını söyledi. Gönül, 8 adet yeni projeye başlanması, 10 adet projede yüklenici belirlenmesi hususlarında Savunma Sanayii Müsteşarlığı `nın yetkili kılındığını açıkladı. Sözleşme müzakereleri tamamlanmış bulunan 250 milyon dolar tutarındaki projelerin yurtiçinde gerçekleştirilmesine karar verildiğini belirten Gönül`ün açıklamalarına göre, C-130 Modernizasyonu Projesi için TAI , elektronik harp, test ve eğitim merkezi projesi için Havelsan , elektronik harp simülasyon destek merkezi ve eğitim sistemleri projeleri için Milsoft ve Vestel , süratli müdahale devriye botları projesi için Yonca -Onuk ana yüklenici olarak seçildi. Türk Silahlı Kuvvetleri `nin 10 yıllık tedarik programında yer alan, hava ve füze savunma sistemleri (3 proje), Elektronik Haberleşme ve Sensör Sistemleri (4 proje), NATO İttifak Satıh Gözetleme Projesi ikinci safhasına katılım projelerinin, Savunma Sanayii Müsteşarlığı sorumluluğunda başlatılması uygun bulundu. Bu projelerde, milli sanayi imkanlarının ağırlıklı olarak kullanılması ve yurtiçi katma değerin en üst düzeye çıkarılmasının esas alınacağını vurgulayan Gönül, şunları kaydetti: `İleri teknoloji Endüstri Parkı ve Havaalanı Projesi`nde, Sabiha Gökçen Havaalanı tesislerinin tümünün veya bir bölümünün işletim hakkının, ihtiyaç duyulan ilave yatırımları yapmak şartıyla sınırlı süreyle özel sektöre devri için gerekli çalışmaların yapılması kararı almıştır.` Ankara , aa
F16'ya slam
28-10-2006
bugun.com.tr
Türkiye, havadan kara hedeşerini vurabilen 50 adet SLAM ER füzesi satın alıyor. İlk kez Türk F-16'larına takılacak füzeler sadece ABD ordusunda bulunuyor
Türkiye, kara hedeflerine karşı kullanılan Amerikan Boeing yapımı SLAM ER füzelerinin, ilk Avrupalı müşterisi ve bu füzelerin F-16'lara takılacağı ilk ülke olmaya hazırlanıyor.
Dünyanın önde gelen askeri dergilerinden İngiliz Jane's Defence Weekly’nin haberine göre, Türkiye, 50 adet AGM-84K tipi, kara saldırısında etkin SLAM ER füzesi almak üzere kontrat imzaladı.
Dergi Türkiye'nin, bu füzeleri ABD'den sonra kullanacak ikinci ülke olacağını bildirdi. Amerikan Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı'na (DSCA) göre, Türkiye'nin alacağı SLAM ER füzeleri ile ek parçaların değeri 162 milyon dolar.
F-I6’LARA TAKILACAK
Derginin haberine göre, SLAM ER füzeleri ilk kez, Amerikan Lockheed Martin firması yapımı F-16'lara Türkiye’de takılacak. Dergi, bu durumun uçakların müşteri potansiyelini artıracağını da yazdı. SLAM ER füzeleri, Amerikan donanmasındaki Boeing yapımı F/A-18 uçakları ile Lockheed Martin yapı mı P-3C Orion devriye uçaklarına entegre edilmiş bulunuyor. Bazı uzmanlar, SLAM ER'i, kullanım ömrünü tamamlamak üzere olan bir füze sistemi olarak tanımlıyor. Buna karşın, Boeing ve Amerikan donanması, füzelerin etkinliğini korumak için çalışma yapıyor.
JDW'ya göre, geçtiğimiz Eylül ayında yapılan testlerde, füzelerin, uzun menzildeki hareket eden hedefleri vurup, yok etme yeteneği başarıyla sergilendi. Finlandiya'nın da, "Saldırı" silahları elde etmeyeceği taahhüdünde bulunduğu ve Rusya ile imzaladığı 1948 tarihli antlaşmaya karşın, SLAM ER füzelerinden 2007 yılında satın almaya hazırlandığı belirtildi.
-TÜRKİYE, ÖZGÜN YÜKSEK TEKNOLOJİYE SAHİP...-
Orta Doğu'nun en büyük silahlı kuvvetlerinden birisine sahip olan Türkiye, savunma harcamalarında özgün yüksek teknolojiye ağırlık veriyor.
Orta Doğu'da, Türkiye, İran ve İsrail dışındaki ülkeler, savunma sanayinde doğrudan alım yoluna giderken, Türkiye, özgün tasarıma ağırlık veriyor ve yeni sistem tedarik harcaması için ise yıllık ortalama 3,5 milyar dolar harcıyor.
Savunma kaynakları, Türkiye'nin, özgün savunma teknoloji hamlesi çerçevesinde AR-GE harcamalarına ağırlık verdiğini belirtirken, özellikle 2010 yılından itibaren Türkiye'nin, Orta Doğu ve Avrupa'nın en hızlı gelişen savunma sanayine sahip olacağını vurguluyorlar.
-YERLİ ÖZGÜN SAVUNMA SANAYİ ÜRÜNLERİ-
''Yıldırım'' adlı karadan karaya füze sistemleri ile tamamı Türk mühendisleri tarafından üretilen ''Panter'' isimli obüsler, 40 kilometrelik menzilleri ile dünyadaki en uzun menzilli top olarak kabul ediliyor. Tamamı yerli, muhabere ağırlığı 18 ton, uzunluğu 10,5 metre ve 5 kişi tarafından kullanılabilen Panter Obüsleri, saatte 60 kilometre hız yapabiliyor ve yüzde 40 meyilli arazide hareket edebiliyor.
Yıldırım füze sisteminin de menzilinin 150 kilometrenin üstünde olduğu belirtiliyor.
''Gözcü'' de, TAI'nin kendi imkan ve kabiliyetleri ile bağımsız Ar-Ge faaliyeti olarak yürüttüğü diğer bir özgün proje... Kısa ve uzun vadede Silahlı Kuvvetlerin ihtiyaç duyduğu taktik insansız hava ihtiyaçlarına yönelik tasarlanan Gözcü'nün deneme uçuşları başarı ile gerçekleştirildi.
Gözcü piste ihtiyaç duymadan kalkış ve iniş yapabilme özelliği ile her türlü arazi koşullarında kullanılabiliyor. 10 bin feet irtifa tavanına ulaşabilen, kompozit teknolojisiyle üretilen hava aracı Gözcü, 8 kiloluk faydalı yük kapasitesi ile gece/gündüz kamera görüntülerini gerçek zamanlı olarak 50 kilometre veri linki mesafesinde yere indirme kabiliyetine ve otonom uçuş özelliklerine sahip bulunuyor.
Gözcü'nün tüm milli kritik donanım ve yazılımları TAI tarafından özgün olarak geliştirildi.
-MİLLİ TANK PROJESİ...
Milli tank projesinde, 2012 yılına kadar projenin bitmesi ve ardından seri üretime geçiş hedefleniyor.
Proje kapsamında 250 tankın üretimi amaçlanırken, milli tank, birçok özelliğiyle mevcut 3. nesil tanklardan daha ileri teknolojiye sahip olacak.
-ATAK HELİKOPTER PROJESİ-
Taarruz-Taktik/Keşif helikopteri projesinde ise Aralık ayı sonuna kadar ihraç lisans süreci tamamlanarak, sözleşmenin fiilen yürürlüğe sokulması amaçlanıyor.
Kara Kuvvetleri Komutanlığının (KKK) ihtiyacının karşılanmasına yönelik ATAK Projesi çerçevesinde, 51 adet (+41 adet opsiyonel) taarruz taktik/keşif helikopteri temin edilecek.
TAI'nin ana yüklenici olduğu programda Aselsan ve İtalyan AgustaWestland alt yüklenici olarak görev alıyor.
Söz konusu projede helikopterlerin ana gövdesi İtalyan ortağın tasarımı iken, silah ve seyrüsefer sistemlerini idare edecek ana bilgisayar sistemi ile termal görüş ve nişangah sistemleri ise yüzde 100 yerli olarak ASELSAN ve TÜBİTAK Mam tarafından geliştirildi.
TAI, helikopterlerin yeni konfigürasyonunun fikri mülkiyetine ortak olmasının yanı sıra, ''nihai montaj'' ve ''uçuş işlemleri'' de dahil olmak üzere bütün gövde üretimi için dünyada tek kaynak oldu. TAI ayrıca, helikopterlerin, İtalya ve İngiltere dışında tüm dünya ülkelerine satış hakkına da sahip.
-SAVUNMA SANAYİNDE BAĞIMSIZLIĞIN YENİ TARİFİ ''MİLLİ GÖREV BİLGİSAYARI''-
Türkiye'nin, özgün savunma sanayi ürünleri konusunda önemli ilerlemeler sağladığının en son kanıtı olarak da, tamamıyla Türk mühendisleri tarafından geliştirilen ''Milli Görev Bilgisayarı'' gösteriliyor. Söz konusu proje, ATAK projesinin bir ön projesi olarak 2004 yılında başlatıldı. 3 yıldır devam eden projede yüzlerce Türk mühendisi görev aldı.
ATAK projesindeki taarruz helikopterinin, her şekilde milli görev bilgisayarı tarafından komuta ve kontrolünün sağlanması amaçlanırken, ASELSAN tarafından üretilen milli görev bilgisayarının taarruz helikopterlerine entegrasyonu çalışmaları da başarıyla tamamlanmış bulunuyor.
Türk mühendislerince geliştirilen görev bilgisayarı ve yazılımları ,helikopter üzerindeki seyrüsefer, haberleşme, elektronik harp, hedef tespit, platform yönetimi ve silah yönetimi fonksiyonlarını bir bütün olarak yönetmekte ve pilotlara dijital kokpit üzerinden kumanda imkanı veriyor.
Görev bilgisayarı, ''dost- düşman ayırma'' gibi çok stratejik ve hayati konularda tamamıyla özgün bir teknoloji vadediyor.
-SAVUNMA SANAYİNİN HEDEFİ...-
Savunma Sanayii Müsteşarlığının (SSM) önümüzdeki dönem içinde belirlediği önemli hedeflerden bazıları da, yeni strateji planında şöyle özetleniyor:
''-Kullanıcı ihtiyaçlarına ve endüstriyel hedeflere uygun olarak tedarik faaliyetleri etkinleştirilecek.
-Kullanıcı ihtiyaçlarının karşılanması amacına yönelik olarak tespit edilecek sistem projeleri için 2007 yılından itibaren fizibilite etüdleri gerçekleştirilecek. İhtiyacın SSM'ye bildirilmesinden sözleşmenin imzalanmasına kadar geçen süre 2011 yılına kadar ortalama yüzde 10 azaltılacak.
-2008 yılından itibaren belirlenecek AR-GE ve yurt içi geliştirme projelerinde ''maliyet+sözleşme'' tipi uygulanacak.
-2008 yılından itibaren sözleşmeye bağlanacak her bir proje için Proje Yönetim Planında belirlenen sanayileşme, takvim ve bütçe hedefleri yüzde 90 oranında gerçekleştirilecek.
-2010 yılı sonuna kadar savunma sistem ihtiyaçlarının yurt içi karşılama oranı ortalama yüzde 50'ye çıkartılacak.
-2011 yılında savunma ürün ve hizmet ihracatı yıllık 1 milyar dolara çıkarılacak.
-Savunma sanayi firmalarının kalite yönetim sistemleri, 2009 yılı sonuna kadar SSM kalite politikasıyla uyumlu hale getirilecek ve yönlendirilecek.
-2011 yılına kadar savunma sanayi alanındaki en az dört çokuluslu projeye başlangıç aşamasından itibaren katılım sağlanacak ve en az bir uluslararası proje ülkemiz liderliğinde gerçekleştirilecek.
-Stratejik insan kaynakları yaklaşımını esas alan uygulamalar 2008 yılı sonuna kadar hayata geçirilecek.
-Müsteşarlıkta üretilen bilginin etkin ve verimli yönetimi, paylaşımı,güvenliği sağlanacak ve buna yönelik altyapı 2008 yılı sonuna kadar oluşturulacak.''
-ASKERİ YAZILIM PROGRAMLARI TAMAMIYLA MİLLİ...-
SSM, AR-GE projeleriyle birlikte kara, deniz, hava araçları, elektronik harp ve algılayıcıları, roket ve füze mühimmat, muharebe elektronik ve bilgi sistemleri başlıkları altında toplam 176 proje yürütüyor.
Türkiye, savunma sanayinde, artık yurtdışından hiçbir yazılım programı siparişi vermezken, yazılımlar tamamıyla Türkiye'de geliştiriliyor.
